Applicable Translations English پښتو فارسی Français Indonesia Русский 中文 عربي

67

Er-Rakîb (Gözetleyip kontrol eden Allah) -Celle Celâluhû-

İbn el-Cevzî -rahimehullah- şöyle demiştir: "Kim gönlünü düzeltirse ıslah ederse, Allah'ın bahşettiği nimetinin kokusu yayılır ve kalpler onun kokusunu yayar. Allah, gizli saklı olanları bilir. Çünkü onların bozuk olmasıyla beraber, zahiri iyilik fayda sağlamaz."

Ebû Hafs en-Nişâbûrî -rahimehullah- şöyle demiştir: "İnsanlarla oturursan, kalbine ve ruhuna nasihat eden ol ve onların sana karşı toplanmalarına aldanma. Çünkü onlar senin dış görünüşünü gözetlerler ve Allah da senin içini gözetler."

Allah katındaki en yüksek makamlardan biri: Müminin, Rabbi -Celle ve Alâ-'nın gözetimini hissetmesidir. Allah, yüce zatını överek şöyle buyurmuştur: (Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözetleyicidir) [Nisâ Suresi:1]

Rabbimiz -Subhânehû ve Teâlâ- gönüllerin sakladığının farkında olan gözlemci ve hiçbir şeyin kendisinin gözetiminden kaybolmadığı bir gözetleyicidir.

Ve Rabbimiz gönüllerde olanı bilir, sırların sırlarına ve gözlerin anlık bakışlarına şahittir, her nefsin kazandığını bilir.

Ve Rabbimiz, kulların amellerini ve kazançlarını gözlemleyen bir denetleyicidir.

Ve O, gözetleyip hıfzeden, koruyup gözetlediğinin kendisinden uzak olamayacağı, yarattıklarını koruyup gözeten ve onları en iyi sisteme ve en eksiksiz ölçüye göre yönetendir.

O, düşünceleri ve bakışları gözetleyendir. Amelleri ve kuytu yerleri gözetlemesi nasıl olur?

(Yerde ve gökte hiçbir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü veya daha büyüğü şüphesiz apaçık bir kitaptadır.) [Yûnus Suresi: 61] O -Subhânehû veTeâlâ- kulun hallerini, gece ve gündüzündeki hareketlerini, sırrını ve açığa vurduklarını, yerleşik durumunu ve yolculuklarını bilir.

Rakîp/gözetleyen Allah -Subhânehû veTeâlâ- işitir ve görür. Hatta dudaklar konuşmadan ve kalemler mısraları yazmadan önce O, göğüslerde saklı olanı bilir.

O'nun mutlak ilmi her varlığı kuşatmıştır ve O'nun her mahluk hakkındaki ilmi tamdır. Hiçbir konuda ilminden sapmaz, ilminden hiçbir şeyi eksik etmez, ilminden hiçbir şey kaçmaz. Bilinmeyenin görünmezliği Rakîb olan Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın gözetlemesinden gizleyemez. Meçhul olanın Azim olandan gizlenme imkânı yoktur. Sır olan bir şey O'nun için apaçıktır, onun için sır açıklıktır ve gizli olan O'nun için açığa çıkmıştır.

Kurtulmuştur...

«El-Müstedrek'te»: Gelen bir hadiste bir adam Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelip: Ya Rasûlallah! Bana (Kur'an'dan bir şey) öğret, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: (Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığında) [Zelzele Suresi: 1]; okudu ve sureyi tamamen bitirince, Adam dedi ki: Seni hak ile gönderen (Allah)'a yemin ederim ki, ebediyyen buna bir şey ilave etmeyeceğim, dedi. Sonra arkasını dönüp gitti.

Sonra arkasını dönüp gitti. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Adamcağız kurtuldu.» dedi. [El-Hâkim ve ez-Zehebî hadisin sahih olduğunu söylemişlerdir]

«İmam Ahmed'in Müsned'inde»: Sa'saa bin Muâviye'nin rivayetinde: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e geldi ve ona şunu okudu: {Kim zerre miktarı hayır işlemişse onu görür.} (7) {Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir} (8) [Zilzâl Suresi: 7-8] ''Yeter! Başka bir şey duymasam da umurumda değil" dedi. [El-Arnavut hasen olduğunu söylemiştir]

Bir ayet, bu ayeti her okuduğunda ve uyguladığında insanı anlayışlı ve Rabbine yakın kılar: (Şüphesiz Allah, sizin üzerinizde gözetleyicidir) [Nisâ Suresi:1]

Mümin, Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın her şeyi gözetleyicisi ve şahidi olduğunu bilir. O Mümini, kendi nefesini bile gözetlerken buluruz. Ve amelini tamamen Rabbi için yapar, her şeyde Allah'ın kendisini gözettiğini bilerek hareket eder. Rabbinin kontrol ettiğini/gözetlediğini hisseder ve böylece ihsan makamına erişir. {De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.} [En'am Suresi:162]

Alimler şöyle demişlerdir: İtaatın en faziletlilerinden biri, her zaman ve her an Allah'ın emirlerini sürekli olarak gözetmektir.

Allah'ın Beraberliği:

Allah'ın seninle beraberliği Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın senin hayatını gözetim altında tuttuğu kadardır.

O halde itaatten önce, itaat sırasında, mübah işlerde ve günah işlerken mevlan olan Allah'ın seni gözetim altında tuttuğuna dikkat et:

İtaatten önce ise; niyeti gözlem altında tutarak ve ıslah ederek olur. Bu da Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sözünden dolayıdır: «Herkesin niyet ettiği ne ise, eline geçecek olan şey, ancak odur» [Buhârî rivayet etmiştir]

İtaat içinde; Allah'ın gözetlediği bilinciyle hareket etmek vardır. Ve bu da Allah rızası için olmalıdır.

Mübah olan şeylere gelince; edepli olunarak ve nimetlere şükrederek olur.

Ve isyan anında; Allah'a karşı cüret etmeyeceksin ve O'nun sınırlarını aşmayacaksın. Çünkü Mümin tövbe, yönelme ve tam bir terk edişle çabuk bir şekilde Rabbine döner; (Rabbinizin mağfiretine, bağışına koşun.) [Âl-i İmrân Suresi: 133]

Eğer bu durumlarda Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın gözetimine dikkat edersen, bunun neticesi; gönlün rahatlaması ve gözün aydınlığı olur.

Fısıltı

Allah -Azze ve Celle- şöyle buyurduğunda: (Şüphesiz Allah çok Afûv'dür, Gafur’dur.) [Nisâ Suresi: 1] Şöyle demiştir: (Şüphesiz Allah, her şeyi gözetleyendir.) [Ahzâb Suresi: 52] Bize özel hitap ediyor ve bize şöyle buyuruyor: Ey kulum! İnsanlardan günahlarını gizlemeyi başarırsan, benden kaçmayı başaracağını mı sanıyorsun?

Bu söz, özellikle de fitnelerin çok olduğu ve bunlara ulaşmanın kolaylaştığı bu zamanda önemi büyük olan bir sözdür.

Denilmiştir ki: Kendi zatını oluşturmada en güçlü etken "Allah'ın gözetiminin farkında olarak hareket etmektir" ve kendi zatını yok etmek için en güçlü etken "insanların gözetimlerine önem vermektir."

Bir gün dünyada yalnız kalırsan şöyle söyleme ve sakın Allah'ın bir saati unuttuğunu sanma

Yalnız kaldım ama de ki; beni bir gözetleyen var, gizli olan O'nun gözetiminden gizli değildir

Allah'ım! Rakîb ismin ile senden bizi velilerinden kılmanı istiyoruz. Ve gaybda ve müşahedede senden korkmayı, fakirlikte ve zenginlikte orta yolu tutmayı, öfke anında ve kanaat halinde adaleti istiyoruz.