Applicable Translations English پښتو فارسی Français Indonesia Русский 中文 عربي

6

es-Samed -Celle Celâluhû-

Bir ihtiyaç sebebiyle şikayette bulunursan; O halde es-Samed'e başvur. Şan/şeref seni gafil avlar ve sana rezillik gelirse, Samed olan Yüce Allah'ın kapısını çal. Eğer vücudunda bir zayıflık yayılırsa; Samed olan Yüce Allah'tan kuvvet al.

Şüphesiz O, eşi benzeri olmayan hiçbir şeye ihtiyaç duymayan ve yaratılmışların kendine ihtiyaç duydukları tek varlıktır.

İsim ve sıfatlarının manalarında tektir ve yanlız kalmış gönüllerin dostudur.

Allah'ın (es-Samed) ismi, az yerde gelmiş ve zikredilmiştir. Fakat bu isim özel bir yüceliğe sahiptir.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: {De ki: O, Allah El-Ahad/bir tektir. (1) Allah es-Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır; O, hiç bir şeye muhtaç değildir.) (2) O, doğurmamış ve doğmamıştır. (3) Onun hiçbir dengi yoktur. (4)} [İhlas Suresi].

İnsanları ve cinleriyle bütün mahlukatın, bilakis üst ve altıyla bütün cihan arzuladıkları şeylerde Rabbimize yönelir, zorluklar karşısında O'ndan yardım dilerler.

Rabbimiz Teâlâ, hükümdarlığında kemale ermiş hükümdar olandır. Şanında kemale ermiş şanlı olandır. Yüceliğinde kemale ermiş yüce olandır. Ağırbaşlılığında kemale ermiş ağırbaşlı olandır. Zenginliğinde kemale ermiş zengin olandır. Bu nitelikler sadece Allah Teâlâ içindir, başka bir varlığa yakışmaz.

Rabbimiz Teâlâ, hiçbir boşluğu olmayandır. O, yemez, içmez. O, yedirir ve kendine yedirilmez. O, kendisi dışında herşeyin kendisine ihtiyaç duyduğu, kendisi ise her şeyden müstağni olandır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O, her şeyi işiten, her şeyi görendir.

Yeterli Cevap...

Hafız İbn Hacer'in hasen olduğunu söylediği, Beyhakî'nin zikrettiği bir hadiste, İbn Abbas -radıyallahu anhuma- şöyle demiştir: Yahudiler, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- gelerek şöyle dediler: Ey Muhammed! Seni gönderen Rabbinin soyunu/kökenini bize anlat! Bunun üzerine Allah -Azze ve Celle- şu ayetleri indirmiştir: {De ki: O, Allah El-Ahad/bir tektir. (1) Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) (2) O, doğurmamış ve doğmamıştır. (3) Onun hiçbir dengi yoktur. (4)} [İhlas Suresi].

Büyüklük ve azamet sıfatlarından mükemmellik vasıflarını toplayan kısa bir suredir.

Büyüklüğünden ötürü kim bu sureyi okursa, sanki Kur'an'ın üçte birini okumuş gibidir. Buhârî ve Müslim'de gelen bir hadiste, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ashabına şöyle buyurmuştur: «Sizden biriniz bir gecede Kur'an'ın üçte birini okumaktan aciz midir? diye sorar. "Ya Rasûlallah, hangimiz buna güç yetirebiliriz?" derler. Bunun üzerine Rasûlullah: «De ki; O Allah birdir (İhlâs) suresi Kur'an'ın üçte birine eşdeğerdir.» [Bu Müslim'in lafzıdır].

Bazı âlimler şöyle demişlerdir: "Kur'an, üç kısım olarak nâzil oldu. Üçte biri hüküm, üçte biri müjde ve tehdit, üçte biri ise isim ve sıfatlardır. Samed (İhlâs) suresi bu üçünden birini kendisinde toplamıştır ki bu da; İsimler ve sıfatlardır. Bu yüzden onu okumanın sevabı, Kur'an'ın üçte birini okumak gibi kılındı."

Sahîh-i Buhârî'de yer alan bir hadiste, bir sahabe arkadaşlarına namaz kıldırırken bütün namazlarında (De ki; O Allah birdir)'i [İhlâs Suresi:1] okuyordu. Bunu Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e haber verdiler. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem onlara: «Ona neden böyle yaptığını sorun.» dedi. Ona sorduklarında o da şöyle dedi: Çünkü o, Rahman -Azze ve Celle-'nin sıfatıdır. Ben onu okumayı seviyorum. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: «Ona, Allah Teâlâ'nın onu sevdiğini haber verin.»

Kalbin Teslim Olması...

Salihlerin içlerindeki bu sevgi, sevenleri Rablerinin sevgisini aramaya sevk etmiştir...

Kulların kalplerinde bulunan bu sevgi, ancak O'na secde etmek, evini tavaf etmek, O'nun huzurunda durmak, O'nun uğrunda uykudan uyanmak ve O'nun yolunda fedakarlık yapmakla tatmin olur.

Sevenlerin kalpleri, ancak O'nu zikretmekle mutmain olur. Hasret çekenlerin ruhları ise ancak onu görmekte huzur bulur.

Hasta olduğumuzda sizi anarak tedavi olduk... Bazı zamanlarda zikri terk edersek yine hastalanırız...

Bu insanlar refah içindeyken Allah'a kararlılıkla yöneldiler. O'da onları sıkıntılı zamanlarda yalnız bırakmadı. Kararlılıkla gösterdikleri yönelmenin miktarınca derecelerinin artması ve kurtuluş vardır...

İşte bu, Allah'ın peygamberi İbrahim -aleyhisselam-'ın başından pek çok belalar geçti. Allah Teâlâ bu belalar (sabrı) sebebiyle onun derecesini yükseltmiştir. Böylece Yüce Allah'ın katında halillik (yakın dost) mertebesini hak etti. Allah -Azze ve Celle- şöyle buyurmuştur: (Allah, İbrahim'i dost edinmiştir.) [Nisâ Suresi: 125]

İşte bu da, musibetlere uğrayanların efendisi, hastalık ve belaya uğrayanların dayanağı Eyüp -aleyhisselam-. O, Rabbi -Subhânehû ve Teâlâ-'ya ihtiyaç duyduğunda şu sözüyle yöneldi: (Şüphesiz benim başıma bir sıkıntı geldi ve sen merhametlilerin en merhametlisisin.) [Enbiyâ Suresi: 83]؛ Cevap, Samed olan Allah Teâlâ'dan gelmişti: (Biz de onun duasını kabul edip, kendisinde dert namına ne varsa giderdik) [Enbiyâ Suresi: 84].

İşte bu da, balinanın karnında ve üç kat karanlık altındaki Yûnus -aleyhisselam-. O da, Rabbi -Subhânehû ve Teâlâ-'ya şu sözüyle yöneldi: (Senden başka hiçbir (hak) ilah yoktur. Seni, bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Ben gerçekten nefsime zulmedenlerden oldum. (Bunun üzerine biz de onun duasını kabul ettik ve onu içinde bulunduğu acıdan kurtardık. İşte biz Müminleri böyle kurtarırız.) [Enbiyâ Suresi: 87-88].

İşte bütün peygamberlerin -aleyhimusselam- ve salih kimselerin durumu böyledir. Onlar Allah'ı bollukta bildiler, O da onları darlıkta bildi.

İcabet edilmediler mi?...

Sonra Samed olan Rabbin, kapısını sadece velilere değil, bütün mahlukatına açmıştır.

Bu, O'nun ihsanından, merhametinden ve cömertliğindendir. Bu müşrikler, dünya kendilerine dar geldiği ve kesin ölümü gördükleri zaman; ihtiyaçlarının giderilmesi için Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'ya yönelerek şöyle seslendiler: Ey Allah'ım! Ey Allah'ım! Birde bakarsın kurtuluş geliverir. (Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O’na has kılarak (ihlasla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar.) [Ankebût Suresi: 65].

Onlar, bunu kabul ederler. Bütün dünya, gönülden isteyerek Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'ya yönelmezse, zorunlu kalarak ihtiyaçları için yönelirler.

Mutmain ol!

Allah - Subhânehû ve Teâlâ- zorda kaldıklarında kâfirlerin duasına bile icabet etmiştir. Allah'ın birliğine ve Peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in risaletine şehadet eden bir kimseye Allah nasıl icabet etmesin?

Eğer bir ihtiyacın olursa, O'na yönel ve ihtiyacını onun kapısında iste ve; "Ey Samed olan Allah'ım! Başımda olan sıkıntıdan beni kurtar!'' diyerek seslen.

Endişeniz, hastalığınız veya borcunuzdan dolayı daralmayın, darlanmayın; Çünkü Rabbin Samed'dir ki, O'na yönelirsen seni hayal kırıklığına uğratmaz ve seni yarı yolda bırakmaz. Şunu unutma ki en güzel ibadet yardımı/kurtuluşu beklemektir. Bir durumun kalıcılığı imkânsızdır. Zaman döner. Geceler birşeylere gebedir, gelecek gizlenmiştir. Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

«Ebû Dâvûd'un Sünen»'inde gelen bir hadiste: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- mescide girdiği zaman bir adamın şöyle dua ettiğini işitti: ''Allah'ım! Ey bir ve samet olan, doğurmamış ve doğmamış olan Allah! Senden istiyorum. Sana denk hiç kimse yoktur. Günahlarıma mağfiret et! Muhakkak sen çok bağışlayıcısın, çok merhametlisin!"

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Ona mağfiret edilmiştir. Ona mağfiret edilmiştir» -üç kere- [Sahih Hadis].

Başka bir rivayette: «Onunla dua edildiğinde duanın kabul edildiği, bir şey istendiğinde istenilenin verildiği, Allah'ın en yüce ismiyle dua ettin.» [Sahih Hadistir. Ebû Dâvûd rivayet etmiştir].

Bana merhamet etmendir ümidim ey kulların Rabbi!...

Senin rızandır niyetim, öyleyse duamı kabul eyle...

İsmini haykırdım ey Allah'ım yalvararak...

Eğer benim duama icabet etmezsen, kim benim ağlamama cevap verir?

Sen cömertsin, beni kaybolmuş/yanlız bırakma...

Çok uzak mesafelerden doğru yolu bulamadım...

Senden rica ettim ey Allah'ım yalvararak...

Hakir bir şekilde boyun eğerek, ne olur ricamı geri çevirme...

Ey Allah'ım! Ey bir olan... Ey tek olan... Ey samet olan... Senden cenneti ve bizi ona yaklaştıran söz ve amelleri isteriz. Cehennemden ve bizi ona yaklaştıran söz ve amellerden de sana sığınırız.