92
Bir adam gelip Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in huzurunda oturdu. Dedi ki: Ey Allah'ın Rasûlü! Benim iki kölem var. Bunlar bana yalan söylüyor, ihanet ediyor ve bana karşı geliyorlar. Ben de onlara sövüyorum ve dövüyorum. Benim onlara karşı davranışım doğru mudur?
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Sana olan hainlikleri, isyanları ve yalanları ile senin onlara verdiğin ceza hesap edilecek. Eğer senin verdiğin cezan onların suçu kadar ise hesap başa baş gelecektir. Ne alacağın ne de vereceğin olacaktır. Eğer senin verdiğin ceza suçlarının altında ise senin onlardan alacağın kalmıştır. Eğer senin verdiğin cezalar suçlarının üstünde ise fazlası onlar için senden kısas olarak alınacaktır.» Bunun üzerine adam bir kenara çekilerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Allah'ın kitabını okumuyor musun?: (Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki, hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan amel) bir hardal tanesi ağırlığınca dahi olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.) [Enbiyâ Suresi: 47]
Bunun üzerine adam: Vallahi Ey Allah’ın Rasûlü! Bu kölelerimden ayrılmaktan daha hayırlı bir çözüm bulamıyorum. Seni de şahit tutarım ki onların hepsi hürdür. [Sahih bir hadistir. Tirmizî rivayet etmiştir]
Vallahi, eğer insanlar bilselerdi... Ne için yaratıldıklarını, gaflete düşüp uyumazlardı...
Ne için yaratıldılar, onu görselerdi... Gönül gözleri uyanır ve önem verirlerdi...
«İmam Ahmed'in Müsned»'inde gelen bir hadiste Câbir -radıyallahu anhu-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Allah, kullarını kıyamet gününde toplayacak. Yakın olanın işittiği gibi uzak olanın da işiteceği bir sesle seslenecek: «Ben Melik'im (hükümranım), Deyyân'ım (Hakim'im, hüküm verenim). Bir tokatlık hak dahi olsa, cehennem ehlinden bir kimse, cennet ehlinden birinde hakkı varsa (onu geri almadan) cehenneme girmeyecek. Cennet ehlinden birinin de , cehennem ehlinden hakkı varsa (onu geri almadan) cennete girmeyecek.» [Sahih bir hadistir]
Mülkünün üzerinde arşına istiva etmiş olan Rabbimiz -Azze ve Celle-'ye bütün mahlûkatı boyun eğmiş, bütün yüzler O'nun karşısında eğilmiş, bütün zorbalar ve mahlukat O'nun büyüklüğü karşısında zelil kalmıştır. Bütün mahlukât O'nun kahrı ve tüm kainat O'nun itaati altındadır. Kullarının perçemleri O'nun elindedir. Mülkün işleri ve düzenlenmesi O'nun elindedir. Bütün mülk de O'nun elindedir. O'ndan başka bir hükmeden yoktur. O'ndan başka bir Rab yoktur. O'nun dışında hak bir ilah yoktur.
Rabbimiz Teâlâ, ed-Deyyân'dır, kullarını hesaba çeker ve onların yaptıklarının karşılığını verir. Hesap gününde aralarında hüküm verir. Allah -Tebâreke ve Teâlâ- şöyle buyurmuştur: (Din/Hesap gününün sahibidir.) [Fâtiha Suresi : 4] (Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki, hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan amel) bir hardal tanesi ağırlığınca dahi olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.) [Enbiyâ Suresi: 47]
Kim, karşılığını hayır bulursa Allah'a hamdetsin. Bundan başkasını bulan da kendinden başkasını kınamasın. (Herkesin, iyilik olarak yaptıklarını da kötülük olarak yaptıklarını da karşısında hazır bulduğu günde (insan) isteyecek ki kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Allah kullarına karşı çok şefkatlidir.) [Âl-i İmrân Suresi: 30]
Allah adaletlidir. kısasla zalimden mazlumun hakkını, efendiden kölesinin ve hayvanlardan da birbirlerine olan haklarını alır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kıyamet günü bütün yaratıklar, hayvanlar, kuşlar ve diğerleri toplanacak. Allah’ın adaleti o kadar mükemmel olacak ki boynuzsuz koyunlar dahi boynuzlu koyunlardan haklarını alacaktır.» [Sahih bir hadistir. Hâkim «el-Müstedrek» isimli eserinde rivayet etmiştir] Bir lafızda da şöyledir: «Hatta karınca bile karıncadan hakkını alacaktır.» [Sahîh bir hadistir. Ahmed «Müsned» de rivayet etmiştir].
Kıyamet günü, hesap ve karşılık günü Deyyân olan Allah'ın karşısına çıkacağını, Allah'ın zerre kadar bile zulmetmeyeceğini, İnsanların arasında olanların tartışmalar ve çekişmeler üzerine kurulu, kul ile Rabbi arasında olanların ise hoşgörüye dayalı olduğunu bildiğin halde, nasıl olur da iyiliklerini başkalarına dağıtırsın ve başka kimselerin kötülüklerini alırsın? Kaçınılmaz olarak sana hesap sorulacağını bildiğin halde neden böyle yapıyorsun?
Akıllı bir adam ol! Hesaba çekilmeden önce kendi nefsini hesaba çek. Şöyle denilmiştir: Akıllı adam, ölümden sonraki hayat için kendini hesaba çeken ve iyi amel işleyen kimsedir. Aciz adam ise; kendini hevasının peşinde sürükleyen, sonra Allah'tan (mağfiret) temenni eden kimsedir.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ashabına “Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sorduğunda şöyle dediler: Bizim için iflas eden, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Bunun üzerine o da şöyle buyurdu: «Şüphesiz ki ümmetimden müflis olan kimse, kıyamet günü namaz, oruç ve zekât sevabıyla gelmesiyle beraber, şuna sövmüş, buna zina iftirası yapmış, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüş, şunu dövmuş olarak gelen, bu sebeple de iyiliklerinin sevabı şuna, buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biten, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir.» [Müslim rivayet etmiştir].
Ömer b. Hattâb -radıyallahu anhu- şöyle buyurmuştur: “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin! Tartılmadan önce amellerinizi tartın! Bugün kendinizi hesaba çekmeniz, yarın hesaba çekilmekten daha kolaydır. Huzura çıkışın en büyüğü için güzel bir şekilde hazırlanın.” (Ey insanlar!) O gün (hesap için) huzura alınırsınız. Size ait hiçbir sır gizli kalmaz.) [Hâkka Suresi: 18]
Tek başına Allah'ın huzuruna geleceğin günü hatırla... Öyle ki bütün hüküm terazileri kurulmuş...
Bütün günahların perdesi yırtılmış... Ve bütün günahlar örtüsü açılmış olarak gelmiş...
Ebû'd Derdâ -radıyallahu anhu-'nun sözünü hatırla: ''İyilik, kesinlikle zayi olmaz. Hiçbir günah da unutulmaz. Deyyân olan Allah asla uyumaz. Dilediğin gibi yaşa! Ne ekersen onu biçersin.''
Eğer zulme uğradıysan, Deyyân olana güven! Çünkü bu isim her mazlum ve ezilmiş için bir tesellidir:
Vallahi zulüm büyük bir felakettir... Kötülüğe devam eden de çok zalimdir...
Hesap günü Deyyân'a doğru gideceğiz... Bütün hasımlar da Allah'ın katında toplanacaktır...
Allah'ım! Ey Deyyân! Bize katından mağfiret etmeni ve Senin huzuruna çıkacağımız günde bize merhamet etmeni istiyoruz.