Applicable Translations English پښتو فارسی Français Indonesia Русский 中文 عربي

69

Eş-Şehîd (Her şeyi aslî hüviyetiyle tam olarak bilen) Allah -Celle Celâluhû-

Allah yüce zatını şehit ismiyle şu sözünde övmüştür: (Çünkü Allah, her şeye şahittir) [Hac Suresi: 17]

Allah'ın (Şehit) ismi; Allah'ın -değerli- kitabında on sekiz defa zikredilmiştir.

Rabbimiz Allah -Subhânehû ve Teâlâ- öyle bir varlıktır ki hiçbir şey O'nun gözünden kaçmaz, her şeyin koruyucusu O'dur. İlmi her şeyi kuşatmıştır.

Rabbimiz Alllah -Subhânehû ve Teâlâ- Hakk ile şahitlik eder, mazlumun hakkını verir, zalimden intikamını alır. Gizli-açık bütün sesleri işitir. Ve O, önemli-önemsiz ve büyük, küçük bütün varlıkları görür, ilmi her şeyi kuşatmıştır.

Ve Rabbimiz -Subhânehû ve Teâlâ- O, kullarına ve kullarının yaptıklarına şahitlik edendir. Öyleyse O'nun şahitliği, şehadetlerin aslı, kaynağı ve en büyüğüdür. Çünkü Allah -Subhânehû ve Teâlâ- hiçbir şeyin O'ndan gizli olmaması sebebiyle; O, buna şahitti, yani onun gerçeklerini bilen, bilerek ona şahitlik edendir. Çünkü O -Azze ve Celle-'den hiçbir sır gizli değildir.

Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın yüceliğinden biri de; kendi nefsinin vahdaniyetine ve adaletli olduğuna şahitlik etmiştir: (Allah, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka hak ilâh olmadığına adaletle şahitlik ettiler.) [Âl-i İmrân Suresi: 18]

Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın O'nu birlediklerinde Müminlerin doğru olduklarına şahitlik etmesi, rasûllerine ve meleklerine şahitlik etmesi şöyledir: ((Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter) [Nisâ Suresi: 79]

Ve Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın şahitliği yardımcısı ve şahidi olmayan mazlum için ve zalim saldırgana karşı şahitliktir. Bu şahitlik şunları gerektirir: Yardımı ve desteği, Allah -Subhânehû ve Teâlâ- şöyle buyurmuştur: (Çünkü Allah, her şeye şahittir) [Hac Suresi: 17]

Kullar O'nun vahdaniyyetine şahitlik ederler, O'na olan kulluklarını ikrar ederler: (Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi.) [A'râf Suresi: 172]

Gerçek şudur ki:

Ve kulların şahitlikleri ve gözetlemeleri zamanlarla sınırlıdır ve duracaktır; Kul uyur, gaflete düşer, zayıflar ve sonra da ölür. Ancak Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'ya gelince, O'nun gözetlemesi baki ve eksiksizdir, O diridir ve ölmez. (Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit (ve örnek) idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen, her şeye hakkıyla şahitsin.) [Mâide Suresi: 117]

Ve Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın şahitliği en büyük şahitliktir. O'nun şahitliği, hazır bulunma ve gözlem şahitliğidir. İnsanların başlarına geldiği gibi olmaz, hiçbir hakikat ondan gizli değildir. Allah kimin için şahitlik ederse Allah o kimseye yeter. O kul başkasının şahitliğine ihtiyaç duymaz; (De ki: Hangi şeyin şahitliği daha büyüktür? De ki: Allah! Benimle sizin aranızda O, şahittir. Bu Kur’an, bana, kendisiyle sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu. Allah ile beraber (ibadet olunan) başka ilahların olduğuna siz mi şahitlik ediyorsunuz? "Ben, şahitlik etmem" de! Yine de ki: O (ibadete layık) tek (hak) ilahtır ve ben sizin koştuğunuz şirkten uzağım.) [En'âm Suresi: 19]

Ve bu tanıklık, hasımların yalanlarıyla yüzleştiğimiz en büyük şeylerden biridir: (O küfredenler demektedirler ki: "Sen, gönderilmiş (bir peygamber) değilsin." (Sen de onlara) de ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve kendisinde kitap bilgisi bulunanlar yeter.) [Ra'd Suresi: 43]

Kıyamet Günü

Ve kullar, Kıyamet günü Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın huzuruna geldikleri zaman, onları bilen, onların sırlarını bilen, onların sözlerini ve amellerinin hesabını bilerek kullarını hesaba çekecektir; (Çünkü Allah, her şeye şahittir) [Hac Suresi: 17]

Mümin şunu bilir ki, ameli Allah katında zayi olmaz, (De ki: Ben sizden bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Ücretim yalnız Allah'a aittir. O, her şeye şahittir.) [Sebe' Suresi: 47]

Kâfire gelince; amelinden hiçbir şey zayi olmaz ve eğer unutursa, Allah onu saymıştır, hesaplamıştır: (Allah onları sayıp zaptetmiş, onlar ise bunları unutmuşlardır. Allah, her şeye şahittir.) [Mücâdele Suresi: 6]

Senin İşin

Kim Rabbi -Subhânehû ve Teâlâ-'nın görünen ve görünmeyen durumlarından haberdar olduğunu bilirse; Rabbine isyan ederken veya hoşlanmadığı bir şeyi yaparken O'nun kendisini görmesinden utanır. Amelini ve ibadetini iyi şekilde yapar. İhsan makamına ulaşıncaya kadar bu işlerde ihlaslı olur. Sevgili Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ihsan hakkında söylediği gibi Allah'a itaat makamlarının en yükseğidir: «Yüce Allah’ı görüyormuşçasına O’na ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’nu göremesen de O seni görmektedir.» [Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir].

Eğer bir gün dünyada boş kalırsan şöyle söyleme

Boş kaldım ancak şöyle de benim yaptıklarımı gözeten bir gözcü vardır

Sakın, Allah’ı bir vakit dahi olsa habersiz sanma!

Gizli olan O'na gizli değidir

Ve Müminlerin durumları şöyledir: Küçük, büyük yaptıkları her işte Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın onları gözlemlediğini hatırlarına getirirler. Allah -Celle ve Alâ- şöyle buyurmaktadır: (Yerde ve gökte hiçbir zerre Rabbinden gizli değildir. Bundan daha küçüğü veya daha büyüğü şüphesiz apaçık bir kitaptadır [Yûnus Sûresi: 61].

Nebi -sallalhu aleyhi ve sellem- Muâz -radıyallahu anh-'ı Yemen'e gönderdi. O da Yâ Rasûlallah! Bana biraz tavsiyelerde bulun dedi! Rasûlullah da şöyle buyurdu: «Her ne halde ve nerede olursan ol, Allah'tan kork! Bulunduğun her taşın ve ağacın yanında Allah -Azze ve Celle-'yi zikret.» [Sahih Hadis. Ahmed rivayet etmiştir]

İbn Kayyim -rahimehullah- şöyle demiştir: "Şüphesiz kulun; yolda, evde, yerleşik hayatta, yolculukta ve farklı yerlerde Allah'ı devamlı zikretmesiyle, kıyamet günü şahitleri çoğalır." (İşte o gün (yer) bütün haberlerini anlatır.) [Zilzâl Suresi: 4] (Şahit olarak Allah yeter.) [Nisâ Suresi: 79]

Şöyle denilmiştir: Kim düşüncelerinde Allah'ı önemserse kulun vücut azalarının hareketlerinde onu korur.

Sonra Allah'ın kıyamet gününde gölgelendireceği yedi kişiye bakarsan; ortak noktaları olduğunu bulursun. Allah'ın kendilerine şahit olduğuna iman ettiler ve hallerine baktılar, böylece Allah onları görüyormuş gibi O'na kulluk ettiler ve derecelere kavuştular.

Allah'ım! Ey Şehit! Senden bize mağfiret etmeni ve bize merhamet etmeni ve bizim günahlarımızı bağışlamanı istiyoruz. Ey rahmet edenlerin en merhametlisi!