Applicable Translations English پښتو فارسی Français Indonesia Русский 中文 عربي

41

El-Azîm (Ulu, Yüce, Kudretli ) -Celle Celâluhû-

Her türlü noksanlıktan münezzeh olan ey Yüce Allah'ım!

Dilediğinden mülkü çekip alırsın, zenginlikten sonra fakirlik verirsin, yücelttikten sonra alçaltırsın, izzetten sonra zillet verirsin, kuvvet verdikten sonra zayıflık verirsin, dilediğinin değerini artırırsın. Dilediğine başarı yazarsın, dilediğin kimsenin kabul görmesini vazedersin, dilediğine bahşedersin, dilediğinden de esirgersin. İyilik senin elindedir; sen her şeye gücü yetensin.

Senden başka hak ilah yoktur, sen çok büyük ve çok Halim'sin/merhametlisin.

Ey Azîm! Senin sıfatların yücedir

Seni sıfatlarınla öven kimsenin hakkıyla övüp saymasından yücesin:

El-Azîm -Azze ve Celle- Allah'ın en güzel isimlerinden biridir, Yüce Rabbimiz için büyük bir isimdir, yapısında ve anlamında ululuk ve büyüklük, şeref ve hakimiyet anlamları içerir.

Çok saygın, güçlü harflere sahip, ulvi anlamlara sahip Allah -Tebâreke ve Teâlâ- şöyle buyurmuştur: (O, El-Alîy (En yüce)'dir, El-Azîm (en büyük)'tür sadece O’dur.) [Bakara Suresi: 255]

Azîm olan Allah -Celle Celâluhu-: Büyüklük sahibidir, çok yüce bir değeri vardır ve aklın sınırlarını öyle aşmıştır ki, mahiyetinin ve hakikatinin kuşatılması düşünülemez.

Azîm olan Rabbimiz zatında büyüktür, büyüklüğünde O'na hiç bir varlık benzemez...

Büyüklüğünün göstergelerinden biri de; göklerin ve yerin avucunun içinde hardal tanesinden daha küçük olmasıdır. (Allah'ı gerektiği gibi (hakkıyla tanıyıp) takdir edememişlerdir. Kıyamet günü, yeryüzü bütünüyle O'nun kabzasında, gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. Allah, onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir ve çok yücedir.) [Zümer Sûresi: 67].

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sahih olarak gelen bir rivayette şöyle buyurmuştur: «Kürsi ile birlikte yedi kat gök, çöldeki bir yere atılmış bir halka gibidir. Arş'ın, Kürsi'ye olan üstünlüğü; çölün halkaya olan üstünlüğü gibidir.» [Sahih Hadis. İbn Ebî Şeybe rivayet etmiştir]

Bu büyüklük Kürsü'de ve Arş'tadır -O'nun yarattıklarından biridir-; Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın büyüklüğü nasıl olur, en kusursuz örnek O'na aittir. O, Arş'a istiva etmiştir ve -Aziz ve Celîl- olan Allah yarattıklarının hepsinin üstündedir.

Rabbimiz -Azze ve Celle-, sıfatlarında büyüktür. O, bütün kemal sıfatlarıyla vasfedilmiştir, rahmetinde büyüktür, kudretinde büyüktür, lütuf ve ihsanında büyüktür, güzelliğinde büyüktür.

Kudsi bir hadiste şöyle gelmiştir: «Büyüklük benim gömleğim, ululuk da benim etekliğimdir. Kim bunlardan birinde benimle yarışmaya yeltenirse onu ateşe atarım.» [Sahih Hadis. Ebû Dâvûd rivayet etmiştir]،

Rabbimiz işlerinde azametlidir. Çünkü o işler; hikmetinin genişliğinden, adaletinden, faziletinden ve iradesinden haber vermektedir.

O tazim edilmeyi gerektiren her manada büyüktür, hiçbir insan layık olduğu şekilde O'na medh-ü sena edemez

Allah -Azze ve Celle-'nin büyüklüğü kâmildir tamdır: (Allah'ı gerektiği gibi (hakkıyla tanıyıp) takdir edememişlerdir. Kıyamet günü, yeryüzü bütünüyle O'nun kabzasında, gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. Allah, onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir ve çok yücedir.) [Zümer Sûresi: 67].

Ellerini kaldır!

Ne kadar büyük ve çok olursa olsun, sorunlar O'na zor gelmez. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sahih olarak gelen bir rivayette o şöyle buyurmuştur: «Sizden biriniz dua ederken; Allahım! Dilersen beni bağışla; dilersen bana merhamet et, demesin. Dilediğini kesin bir dille istesin. Çünkü Allah'ı zorlayan hiçbir kuvvet yoktur.» [Buhâri ve Müslim rivayet etmiştir -bu lafız Müslim'in lafzıdır-]

Ve Rabbimiz; rahmeti ve mağfireti büyüktür, sabrı büyüktür, lütfu ve cömertliği büyüktür, hiçbir şey O'nun bağışlayamayacağı kadar büyük değildir.

«Sahihayn'de gelen» Şefaat hadisinde rivayet edildiğine göre; Nebi - sallallahu aleyhi ve sellem - şöyle buyurmuştur: «(Ey Muhammed!) başını kaldır! Söyle, sözün dinlensin; iste ki istediğin verilsin. Şefaat dile! Sana şefaat hakkı verilsin!

Ben de: Rabbim Lâ ilâhe illallah demiş kimseler hakkında bana izin ver diyeceğim, Allah Teâlâ da şöyle buyuracak: İzzetim, yüceliğim, ululuğum, azametim için yemin ederim ki! La ilâhe illallah demiş kimseleri mutlaka oradan/Cehennem'den çıkartacağım.»

Katılaşınca kalbim ve daralınca yollarım Büyük geldi bana günahım, ama affınla karşılaştırınca

Yalvarışımı affına merdiven kılarım Ey Rabbim; affın daha büyük oldu

Kim Azîm olana sığınırsa kurtulur...

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sahih olarak gelen bir hadiste mescide girdiği zaman o şöyle söylerdi: «Kovulmuş Şeytan'dan, azim olan Allah'a, O'nun kerîm vechine ve ka­dîm kuvvet ve galebesine sığınırım.» Sonra da; Mescide giren bunu söyleyince Şeytan; "Günün geri kalan kısmında da benden emin oldu/korundu." der.» [Sahih Hadis. Ebû Dâvûd rivayet etmiştir]،

Kim de Allah -Azze ve Celle-'yi diliyle tazim ederse kurtuluşa erer, kıyamet günü terazisi ağır basar, Peygamber -aleyhissalatu vesselam-'dan sahih olarak şöyle nakledildiğine göre o şöyle buyurmuştur: «İki kelime vardır ki dile kolay, mizanda ağır ve Rahman'a sevimli gelir. Bunlar; (Pek yüce olan Allah, bütün kusur ve noksanlıklardan münezzehtir) ve (O'na hamdederek, Allah'ı bütün kusur ve noksanlıklardan tenzih ederim) sözleridir.» [Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir].

Kullarına bu isimle tesbih etmelerini emretti. Allah -Azze ve Celle- şöyle buyurmuştur: (Öyleyse Yüce Rabbinin adıyla tesbih et.) [Vâkıa Suresi: 74]

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ümmetine namazlarında Allah'ı bu isimle tesbih etmelerini emretmiştir: «Öyleyse rükûda Rabb -Azze ve Celle-'yi tazim edin» [Müslim rivayet etmiştir].

Kurtuluşun anahtarı:

Başına bir felaket gelir, göğsüne daralama gelirse, seni endişe kaplarsa; şöyle söyle: «Azamet ve hilm sahibi olan Allah’tan başka ibadete layık hiçbir (hak) ilah yoktur. Azametli arşın sahibi olan Allah’tan başka ibadete layık hiçbir (hak) ilah yoktur. Göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve yüce arşın Rabbinden başka ibadete layık hiçbir (hak) ilah yoktur.» [Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir].

Eğer bir kralın/sultanın gücünden korkarsan Allah'ın egemenliği/gücü daha büyüktür. Abdullah b. Mesûd şöyle demiştir: “Yedi kat semânın ve Yüce Arş’ın Rabbi olan Allahım! Falan oğlu falanın ve yarattıklarının içerisinde onun taraftarlarından birisinin kötülükte aşırı davranmasından ya da azgınlaşmasından beni koru. Sana sığınan güçlü ve senin şanın yücedir. Senden başka hak ilah yoktur.''

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yerin dibine batmaktan sabah ve akşam Allah'ın büyüklüğüne sığınırdı. Ve şöyle söylerdi: «Allah'ım! Altımdan (gelecek belalarla) helak olmaktan senin büyüklüğüne sığınırım.» [Sahih Hadis. Tirmizî rivayet etmiştir]

Bunun içindir ki; kim azim olana sığınırsa, azim olana yakınlaşmaya çalışırsa, korunanlardan olur, dünyada bir güvenceye ve ahirette de sevaba nail olur. Allah -Azze ve Celle- şöyle buyurmuştur: (Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını büyütür.) [Talak Suresi: 5]

Allah katındaki en yüksek dereceye gelince o: Allah -Azze ve Celle-'nin kendilerinin dereceleri hakkında şöyle söylediği kimselerdir: (İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır.) [Tevbe Suresi: 20]

Kim bir şeyi Allah'a ortak koşarsa, Allah -Azze ve Celle-'nin yüceliği karşısında imani yönden mahrum kalır. Karşılık; amel ile aynı türdendir, o da Cehennem'dir -Allah bizi ondan korusun!- (Allah, şöyle der:) Onu yakalayıp bağlayın. (30) sonra alevli ateşe atın onu! (31) Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun! (32) Çünkü o, ulu Allah'a iman etmezdi, (33) [Hâkka Suresi: 30-33]

Bir Müslüman Rabbini nasıl tazim eder?

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'yı tazim etmekle, O'nun isimlerini ve sıfatlarını tazim etmekle, O'nu tazim etmek, O'nu kalpten sevmekle, O'nun büyüklüğünü itiraf etmekle ve O'na karşı alçakgönüllü olmakla olur. «İmam Ahmed'in Müsned'inde» geldiği gibi: «Her kim kendini büyük görürse ve yürüyüşünde böbürlenirse huzuru ilahiye Allah kendisine gazaplı olduğu halde çıkar.» [Sahih Hadis].

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın tazim edilmesi: Dil ile ve O'nu çokça zikretmekle olur. (Öyleyse Yüce Rabbinin adıyla tesbih et.) [Vâkıa Suresi: 74]

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın tazim edilmesi: Vücut azalarını O'na itaat için kullanarak O'nu tazim etmek: Kendisine itaat edilmesi ve isyan edilmemesi, zikredilmesi ve unutulmaması, kendisine şükredilmesi ve kâfirlik edilmemesiyle olur.

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın tazim edilmesi: rasullerini, meleklerini ve O'na yapılan namaz, zekat, oruç, hac ve umre ibadetlerini, Allah'ın dininin diğer şiarları ve hükümleri gibi ibadetleri tazim ederek olur; (Durum öyledir. Her kim Allah'ın hükümlerine saygı gösterirse; şüphesiz bu, kalplerin takvasındandır.) [Hac Suresi: 32]

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın tazim edilmesi; aziz kitabının yüce sayılması ile olur. Allah -Subhânehû ve Teâlâ- değerli kitabını yüce olarak vasfederken şöyle buyurmuştur: (Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve Yüce Kur'an'ı verdik.) [Hicr Suresi: 87]

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın tazim edilmesi: Allah'ın ve Müminlerin kutsal saydıklarına saygı gösterip, yücelterek olur, (Bu böyle. Kim Allah’ın hükümlerine saygı gösterirse, bu Rabbi katında kendisi için bir hayırdır.) [Hac Suresi: 30]

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın tazim edilmesi; bir kimsenin makamı/konumu ne olursa olsun, bir kul Rabbinin sözünün önüne başkasının sözünü geçirmeyerek tazim eder (Ey iman edenler! Allah'ın ve Rasûlünün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.) [Hucurat Suresi: 1]

Ey harikulade bir şekilde yaratılmış olanları yoktan var eden

Herkesin rızkına kefil olan cömertlik bulutun şiddetli bir yağmur şeklinde yağar

Ey Azîm! Senin sıfatların yücedir

Seni sıfatlarınla öven kimsenin hakkıyla övüp saymasından yücesin:

Ben geldim ve hüsnüzannım şudur ki şefaatçim sensin

Benim vesilelerim pişmanlık ve akan göz yaşımdır

Kulunun geçmiş günahlarını affet ve onu rızıklandır

Razı olduğun şeyde muvaffak kılarak ve senin fazlın tamdır

Kuluna istediğini yap sen güzellik yapmaya ehil olansın

Zannım ve bütün zanlar ile sen bunu yapacak olansın

Yüce Allah'tan dilerim ki; bizi Naim Cennetleri'ni kazanarak kurtulan takva sahiplerinden eylesin!