Applicable Translations English پښتو فارسی Français Indonesia Русский 中文 عربي

95

Er- Refîk (Güzel muamelede bulunan, yumuşak huylu olan, lütufkâr olan) -Celle Celâluhû-

«Sahiheyn'de» geldiğine göre: Bir grup Yahudi, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına girdiler; ''es-Sâmü aleyküm (her türlü kötülük üzerinize olsun) dediler. Âişe dedi ki: Dediklerini anladım; ben de şöyle dedim: ''Kötülük ve lanet sizin üzerinize olsun!"

Âişe -radıyallahu anhâ- dedi ki: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Yavaş ol ey Âişe! Allah her şeyde yumuşak davranmayı sever», ben de dedim ki: Ey Allah'ın Rasûlü! "Ama ne dediklerini duymuyor musun?

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Ben ve aleykum dedim» [Bu Buhârî'nin lafzıdır]

Suçu öyle affeder ki sanki o affediciliği ile

İnsanlardan suçlu olan birini bilmez

Peygamberimize bu yüce bedeni bahşeden: Refik olan Allah - Subhânehû ve Teâlâ-'dır. O; üzüntüyü kaldıran, hastayı iyileştiren, sıkıntıyı gideren, gurbette olanı geri getiren, esiri azad eden, kırık olanı iyileştirendir.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sahih olarak gelen bir rivayette şöyle buyurmuştur: «Allah Teâlâ kullarına ceza vermede acele etmeyendir. Onlara her işte kolaylık gösterilmesini çok sever.» [Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir].

Rabbimiz -Azze ve Celle- takdir etmesinde hükmünü yerine getirmede ve fiillerinde Rafîk'tır.

Rabbimiz -Azze ve Celle- emirlerinde, hükümlerinde, dininde ve şeriatında Rafîk'tır.

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın fiillerinde ki lütuf ve inceliği arasında şunlar yer alır: O, yarattıklarının hepsini bir kerede ve bir anda yaratmaya gücü yetmesine rağmen bütün her şeyi hikmetine, lütuf ve inceliğine göre yavaş yavaş, adım adım yaratmıştır.

Rabbimiz -Azze ve Celle- dininde lütufkârdır: Emirlerinde ve yasaklarında; kullarına güç yetiremeyecekleri yükü yüklemez, kullarına ağır sorumluluklar yüklemez. Kullarına olan şefkati ve merhametiyle onlara kolaylık sağlamıştır. Kullarını sorumluluklarına karşı bir kerede cezalandırmaz. Nefislerin alışmaları ve mizaçların yumuşaması için onları bir durumdan diğer duruma yavaş yavaş getirir.

Allah -Tebâreke ve Teâlâ-'nın fiillerinde ki lütuf ve inceliği arasında günah işleyene mühlet vermesi, Allah'a tövbe edip O'na dönmesi için kuluna azap etmede acele etmemesi de yer alır.

Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'nın fiillerindeki lütuf ve inceliği arasında: O, Bütün hayır sebeplerini kolaylaştırır ve O, hayırları bahşedendir, kolaylaştırmasının en büyüğü de kitabının ezberlenmesini ve anlaşılmasını kolaylaştırması da yer almaktadır. (Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?) [Kamer Suresi: 17]

O Rafîk'tır, yumuşak huyluları sever hatta

Yumuşak huyluluğa temenni edilenlerin üstünde verir

Yumuşak Huylu Sevecen Olanlar:

Ve kim Allah'ın lütufkâr şefkatli olduğunu bilirse, Allah'a olan sevgisi artar, hürmeti, hamdi ve şükrü artar. Allah, -kulları için onlardan hoşlanmadığı hariç- kendi isimlerini ve bu isimlerle vasıflananları sever. Allah merhametlidir, merhametlileri sever, cömerttir, cömertleri sever, lütufkârdır, lütufkâr olanları sever.

Bu güzel ahlaki özelliğe sahip olmada öncelikli insanlar peygamberlerdir ve onların başında Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- gelmektedir. Çünkü onun -sallallahu aleyhi ve sellem-'in insanlarla beraber olan hayatını iyilikler doldurmuştur. Kendi nefsine yapılan şeye kızmamıştır, onların insani zaaflarına da gönlü darlanmamıştır. Bu dünyanın kıymet verilen şeylerinden kendisi için bir şey ayırmamıştır. Bilakis elinde ne varsa hepsini geniş bir cömertlikle onlara vermiştir. Hoşgörüsü, doğruluğu, şefkati ve değerli sevgisi onları kuşatmıştır. Onunla bir yerde oturan hiç kimse yok ki kalbi onun sevgisiyle dolmasın. Bu, onun -sallallahu aleyhi ve sellem-'in lütufkârlığı ve cömertliğinden kaynaklanmaktadır.

Bir bedevi gelip mescidin bir tarafına bevletmeye başladı. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashabı ayağa kalkıp: Dur, dur dediler. Sonra Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara şöyle buyurdu: «Onu (küçük abdestini yaparken) kesmeyin, bırakın, ona ilişmeyin».

İşi bittiğinde; Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- onu çağırdı. Ona şöyle dedi: «Bu mescitlerin, bu şekilde idrar ve dışkı ile kirletilmesi uygun değildir. Buralar yalnızca Allah -Azze ve Celle-'yi zikretmek, namaz kılmak ve Kur'an okumak için yapılmıştır.» [Müslim rivayet etmiştir].

Allah Rafîk'dir, rıfk ile, yumuşaklıkla muamele eden kimseleri sever. Peygamber -aleyhissalatu vesselam-'dan sahih olarak gelen bir rivayette o şöyle buyurmuştur: «Allah; er-Rafîkdir, rıfk ile, yumuşaklıkla muamele eden kimseleri sever. Sertliğe vermediğini rıfk ile yapılana verir.» [Müslim rivayet etmiştir].

Peygamberlerden sonra bu özelliğe sahip olmada öncelikli insanlar şunlardır: Hükümdarlar ve yöneticiler ile davet ve ilim ehlinden Allah'ın yolunu gösteren kimseler ve keza babalar. İnsanların kendilerine yetecek kadar kaygıları vardır. Onların kendilerine fayda verecek birine değil, teselli edecek birine ihtiyaçları vardır. Merhametli bir himayeye, yoğun bir ilgiye, hoşgörülü bir yüze ve onlara yetecek bir sevgiye ihtiyaçları vardır.

İnsanlar kaba bir şekilde verilen hediyeye ihtiyaç duymaktan çok lütufkârlığa, şefkate muhtaçtırlar. Şefkate en lâyık olan insanlar: Kendin, sonra anne ve baban, hanımın, çocukların, yönettiğin kimseler, seninle beraber çalışanlar ve arkadaşlarındır.

Senin ondan nasibin...

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sahih olarak rivayet edilen bir hadiste o şöyle buyurmuştur: «Rıfktan (yumuşak davranmaktan) nasibi verilen kimseye, dünya ve ahiret iyiliklerinden de nasibi verilmiştir. Sıla-i rahim (akrabalık ilişkilerini gözetmek), güzel ahlak ve iyi komşuluk, beldeleri mamur (yaşanır) hale getirir ve ömürleri uzatır.» [Sahîh Hadis Ahmed «Müsned» de rivayet etmiştir].

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sahih olarak gelen bir hadiste o şöyle buyurmuştur: «Allah -Azze ve Celle- bir ev halkı hakkında hayır dilerse, onları yumuşak huylu kılar.» [Sahîh Hadis Ahmed «Müsned» de rivayet etmiştir].

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Nerede yumuşak huyluluk, kolaylık varsa orada güzellik vardır. Kolaylığın bulunmadığı her şey çirkindir.» [Müslim rivayet etmiştir].

Bunun içindir ki; yaratılmışların yanında en sevilmeyen kimse kaba, katı yürekli olan kimselerdir. Allah -Azze ve Celle- şöyle buyurmuştur: (Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi.) [Âl-i İmrân Suresi: 159] Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrumsa, hayırdan mahrumdur.» Yahut da «Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum olursa, hayırdan mahrum olur.» [Müslim rivayet etmiştir].

Allah'ım! Senden, Rafîk isminle, bize ihsanda bulunmanı ve bizim için her türlü hayrı kolaylaştırmanı istiyoruz.