36
Ey hayattan ve yaşamaktan bıkmış, zor günlerin darlığını ve şiddetli sıkıntıları tatmış insan! Kuşkusuz apaçık bir başlangıç ve yakın bir zafer vardır. Sıkıntıdan sonra bir genişlik, zorluktan sonra bir kolaylık vardır. Şüphesiz önünde ve arkanda senin için gizli bir ihsan vardır. Parlak bir umut, parlak bir gelecek ve samimi doğru bir vaat vardır: (Allah, (onlara zafer konusunda) bir vaatte bulunmuştur. Allah, vaadinden dönmez) [Rûm Suresi: 6]
El-Fettâh olan Allah'la birlikte, sıkıntından ferahlama ve zorluğun ortadan kaldırılması vardır. El-Fettâh ile beraber olunca kaygılarından kurtulman için bir ülfet vardır.
Allah -Subhânehû ve Teâlâ- kendi zatı hakkında şöyle buyurmuştur: (O, el-Fettah’tır, el-Alîm’dir.) [Sebe' Suresi: 26 ]
Rabbimiz -Tebâreke ve Teâlâ- hidayet, iman ve takva ile kalplerin kilitlerini açar.
Rabbimiz -Subhânehû ve Teâlâ- ahirette de kulları arasında hesap gününü hak ile açan, hükmeden ve yargılayandır. Bu hüküm, haksızlık, zulüm ve adaletsizliğin olmadığı bir hükümdür. Bu hüküm, adalet ve haktır. Allah galip gelenlerin en hayırlısıdır: (De ki: Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak. Sonra da aramızda hak ile hükmedecektir. O; El-Fettah’tır (gerçeği apaçık ortaya koyan), El-Alîm’dir (her şeyi hakkıyla bilendir) [Sebe' Suresi: 26 ]
Rabbimiz -Subhânehû ve Teâlâ- kullarından sıkıntıyı giderir, kurtuluşu hızlandırır, endişeleri yok eder, zorlukları giderir, rahmetle dolup taşırır, rızık kapılarını açar. Ve kullarına dünya işlerinde yaşantıları için doğru olanı ve hayatlarının düzgün olacağı bir rahatlamayı bahşeder. (Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.) [Fâtır Suresi: 2]
Rabbimiz -Subhânehû ve Teâlâ- peygamberlerine, veli kullarına ve salih kullarına ilim, hikmet, marifet ve basiret kapılarını açar: (Allah’a karşı gelmekten sakının. Allah, size öğretiyor. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir) [Bakara Suresi: 282]
Rabbimiz -Subhânehû ve Teâlâ- salih olan Mümin kulları için ülkeleri, beldeleri ve şehirleri fethetmelerini nasip etmiştir, (Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik.) [Fetih Suresi: 1]
Rabbimiz -Subhânehû ve Teâlâ- isyan edenlere çeşitli nimetlerin kapılarını istidrac (bir kimsenin çokça nimete mazhar olması ve buna rağmen küfrünün ya da Allah'a isyanının devam etmesidir) olarak açandır: (Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, (indirmiş olduğumuz sıkıntı ve musibetleri kaldırıp) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakaladık, birdenbire onlar bütün ümitlerini yitirdiler) [Enâm Suresi: 44]
Aynı şekilde El-Fettâh da onun isimlerinden biridir, hükmederek açar ve o ilahımızın kanunudur ve Rabbimiz her ikisini de Fettâh olarak açandır.
Fetih/açmak O'nun özelliklerinden olup iki türlüdür. Takdir ettiklerinde açma, ikinci açma ise Rahmân tarafından adalet ve ihsan bahşetmesi şeklinde olur
Allah'ın (el-Fettâh) isminin tanımını yaparken alimlerin bu ismin tanımı ile ilgili bahsettiklerini belirttim. O kapsamlı bir tariftir, ancak bu satırlarda Allah -Azze ve Celle-'nin şu sözü yanında duracağım: (Allah, insanlar için ne rahmet açarsa, artık onu tutacak (engelleyecek) yoktur. Neyi de tutarsa, bundan sonra onu gönderecek yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.) [Fâtır Suresi: 2]
Müminin her zaman hatırlaması gereken bir gerçek ki şudur: Hiçbir arzunun Allah -Azze ve Celle- 'nin yolundan geçmeden yerine gelmesi mümkün değildir. Hiçbir ihtiyacın Allah -Azze ve Celle- 'nin alanının dışında olması mümkün değildir. Allah -Azze ve Celle- olmadan bir şeyin meydana gelmesinin olasılığı dahi yoktur. Varlık aleminde Allah -Azze ve Celle- yalnızca kendisi her türlü güce ve kuvvete sahip olandır.
Allah -Azze ve Celle-'nin kudreti ve kuvveti olmadan herhangi bir ağacın yaprağının düşmesi ve bir hücrenin hareket etmesi, zerrenin/ küçük karıncanın var olması, bir damlanın buharlaşması da mümkün değildir.
Allah -Azze ve Celle-'nin istemediği bir kötülüğü bütün âlem sana yapmak istese buna güçleri yetmez ve yine bütün âlem Allah -Azze ve Celle-'nin takdir ettiği bir kötülüğü senden uzaklaştırmak istese buna da güçleri yetmez.
Selefi salihinden biri kardeşlerinden birine şöyle yazmıştır: Şöyle ki; Allah seninle beraberse kimden korkuyorsun? Ve eğer senin karşında olsa, kimden umardın?
Ağrıların kendisine acı çektirmesinden sonra, sancılar kendisini yordu, dünya kendisine dar geldi, hastanın şifa bulması konusunda doktorlar acze düştüler ve ilaç kapısı ona fayda vermeden kapandı. Bütün bunlardan sonra hasta iyileştirmeye ihtiyaç duyar. Ve bu haldeyken, Rahmân olan, her şeyi bilen, şifa veren, Fettâh olan Allah bir vesileyle veya en zayıf bir vesileyle yahut da en yakın vesileyle ya da sebepsiz bir şekilde şifa verir... Muhakkak ki O el-Fettâh -Tebâreke ve Teâlâ-'dır.
Şartlar seni eziyor, sanki sıkıntılar sana karşı birleşip ortak hareket ediyor, krizler sana hucüm ediyor ve yüreğinde acılar bir araya geliyor. Ve kapı sensiz kapanır; hatta endişe ve sıkıntıyı ortadan kaldıracak bir şeyin olmadığını düşünürsün. Bir de bakıyorsun ki Fettâh olan Allah, en kolay bir şekilde sana fethini göndermiş ve iradesi dilediği gibi tamama ermiştir.
Yoksul duruma düşüyorsun, borçlar etrafını sarıyor, şeklin şemalin değişiyor, çocuklarını hatırladığında kalbin kırılıyor. Sana borç verenden korkuyorsun, aklın karışıyor, düşüncelerin dağılıyor ve kapı sensiz kapanıyor.
İşte burada Fettâh olan Allah -Azze ve Celle- gizli bir yardım gönderiyor, borç ödeniyor, fakirlik bitiyor, yok oluyor, nefis mutlu oluyor... Şüphesiz ki O, rızık kapılarını açan Fettâh'tır.
Oğul uzaklara gidiyor, baba yolculuğa çıkıyor, sevdiğin kimse ve arkadaşın gidiyor, dünya başına yıkılıyor. Nefis daralıyor ve düşünceler dağılıyor, uzaklarda olduğunu hatırladığında kalp titriyor. Burada Mümin, uzakta olanı geri döndürmesi ve onu koruması için her şeyin sahibi Fettâh olan Allah'ın kapısında duruyor. İster esir, ister yolcu olsun, bir de bakıyor ki yedi kat semanın üzerinden uzakta olanın gelişi, tutsağın salıverilmesi, sevilen kimsenin geri döndürülmesi müjdeleniyor; (Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren.) [Neml Sûresi: 62].
O, her şeyi hakkıyla bilen -her şeye gücü yeten- Fettâh'tır; O'nun şanı ne kadar da yücedir, O'nun makamı en yüksektedir, mahlukatına en yakındır ve kullarına karşı en şefkatli olandır.
Fettâh olan Allah'ın kapısı açıktır ve ipin gerildiğini görürsen; bil ki o kopacaktır, eğer hava kararırsa; yakın bir sabah olacağına sevin, cömert ve Fettâh olan Rabden bıkma. Bir durumun sürekliliği mümkün değildir. Ve ibadetin en faziletlisi şudur: Kurtulmayı beklemek ve günler değişir ve zaman çabuk değişir. Ve geceler bir şeylere gebedir, gayb alemi gizlenmiştir ve Fettâh olan Allah (O, her an yeni bir ilahî tasarruftadır.) [Rahmân Sûresi: 29] (Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır.) [Talak Sûresi: 1] (Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.) (5) (Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.) (6) [İnşirah Sûresi: 5-6]
Doktora söyle onu kötü bir el kapmıştır:
Ey doktor kim seni tedavi ederek yok etti?
Hastaya söyle kurtuldu ve sıhhat buldu
Tıbbi teknikler başarısız olduktan sonra: Kim sana sıhhat verdi?
Sıhhatli kimseye de ki hastalıksız ölüyor:
Ey sıhhatli kimse! Kim senin başına ölümü getirdi?
Bu ilginçlikler alınmaya devam edildiği müddetçe
Gözlerin ve kulakların onunla açılmıştır
Ey insan yavaş ol!
Azîz ve Celîl olan Allah'a yemin olsun ki seni aldatan nedir?
Rızıklar Fettâh tarafından taksim edilmiştir, böylece bir adamın kalbi uzun namaza açıldı, fakat aşırı oruçtan dolayı açılmadı. Ve bir başkasına sadaka olarak açıldı, ilimde açılmadı, diğeri ise Kur'an'da açıldı ve ona salih amellerde açılmadı. Ve anne ve babasına iyilikte bulunmak için ona bir kapı daha açıldı... Ona açılan mübarek olsun.
Islah edenin niyeti Allah için temiz olursa, Allah kulunun içindeki samimiyetini sever
Kulun üzerinde Fettâh olan Allah'ın bağışladıkları gözükür, kullar ona nefisleriyle meyletmişlerdir
Allah'ım! Bize yerin ve göğün nimetlerinden açıp ver ve bize rahmetinin kapılarını aç. Bizi şerlerin emniyet kilitlerinin hayırlı anahtarları eyle. Ey Fettâh, ey her şeyi bilen!